Uluslararası %100 Yenilenebilir Enerji Konferansı

ENİS AMASYALI

ENİS AMASYALI

COVID-19 süreci ve sonrasında yenilenebilir enerji yatırımları

 

Abstract

COVID-19 salgını nedeniyle içinden geçtiğimiz şu zorlu dönemde hayatımızda enerji üretiminin kesintisiz devamlılığının sağlanmasının, ekonominin tüm sektörleri açısından önemini bir kez daha gördük. Bu dönemde yenilenebilir enerji santralleri; daralan elektrik talebi, düşen fiyatlar, artan kurulu güç ve şebekeye erişimde öncelikleri çerçevesinde birçok ülkede bu dönemde üretimin ciddi bir kısmını sağladı.
Türkiye’de devam eden yenilenebilir enerji yatırımlarında COVID-19 pandemi sürecinin hissedilen ilk etkisi tedarik zincirlerinde yaşanan aksamalar oldu. Bu problemi, devreye alınan kısıtlamalar ile birlikte idari süreçlerde ve inşaat, kurulum çalışmalarında yaşanan gecikmeler izledi. Tüm bunlar da finansmanını sağlamış bu yatırımların YEKDEM’den faydalanamama riskini de beraberinde getirdi. Türkiye’de görülen ilk vaka ve kısıtlamaları takiben yatırımlarda kriz yönetimi, salgın ile mücadele önlemleri ve toplumsal fayda projeleri gibi pek çok alanda aksiyonlar alındı. Yatırımlar, hızı istenilen düzeyde olmasa da sürdürülmeye çalışıldı.

Geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada Uluslararası Enerji Ajansı (IEA), 2020 yılında yenilenebilir enerjinin tüm yakıtlar arasında talep düşüşü yaşamayacak tek yakıt olacağı tahminini açıkladı. IEA, kısa vadede her ne kadar yenilenebilir enerji yatırımlarında yavaşlama olsa da orta vadede yatırımların toparlanacağını ön görmektedir. Diğer yandan eş zamanlı yaşanan petrol krizi de COVID-19 etkileriyle birlikte derinleşti ve genel enerji denkleminin gelecekteki çözümünü daha da karmaşık hale getirdi. Önümüzdeki dönemde hükümetlerin ilk öncelikleri ekonominin ve istihdamın toparlanması olacaktır. Birçok ülkede açıklanmakta olan büyük destek paketleri içinde yenilenebilir enerjinin, gerek gayri safi milli hasıla büyümesine gerek istihdamın artışına ve düşük karbonlu ekonomiye geçişe katkıları ile birlikte yer alması, yenilenebilir enerjinin gelecekteki büyüme eğilimini belirleyecektir. Türkiye’de de devam etmekte olan yatırımlar için de COVID-19’un etkileri nedeniyle YEKDEM’in uzatılması, sonrası için belirlenecek yeni YEKDEM mekanizması, öngörülebilirlik, yapılacak ihalelerin koşulları ve cazip finansman kaynaklarına erişim yatırımların hızını belirleyecektir.

IEA verilerine göre bu yıl CO2 emisyonun yaklaşık 2010 yılı seviyesine düşmesi beklenmektedir. Ancak tecrübeler göstermektedir ki, ekonominin tekrar toparlanması büyük ihtimalle değerlerde ciddi artışları tetikleyecektir. Sonuç olarak, iklim değişikliği ve salgın insanoğlunu etkileyen mevcut, sınır tanımayan zorluklardır. İklim değişikliğini de dikkate aldığımızda, düşük karbon ekonomisine geçiş çerçevesinde yenilenebilir enerji yatırımlarının artarak devam etmeli, bu gelişme karbon fiyatlama gibi mekanizmalar ile daha da desteklenmelidir.

 

Biyografi

İstanbul Teknik Üniversitesi Elektrik Mühendisliği Bölümü’nden mezun olan Enis Amasyalı, Sabancı Üniversitesi’nde Executive MBA programını tamamlamıştır.
1996-2000 yılları arasında Baytur İnşaat’ın alt yüklenicilerinde ve Baytur İnşaat’ta sırasıyla elektrik mühendisi ve elektrik işlerinden sorumlu proje yöneticisi olarak görev yapmıştır. 2000 yılında Siemens Türkiye ekibine katılan Amasyalı, farklı endüstrilerde birçok projede kıdemli proje yöneticisi olarak çalışmıştır. Sonrasında Proje Yönetim Ofisi’nin ve Endüstri Satış Grubu’nun yönetimini üstlenmiştir.
Enis Amasyalı, 2011 yılından bu yana Borusan EnBW Enerji Yatırımlar Genel Müdür Yardımcısı olarak görev yapmaktadır. Türkiye’nin önde gelen yenilenebilir enerji firmalarından biri olan Borusan EnBW Enerji’nin yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı toplam 1.156 MW gücünde bir yatırım portföyü bulunmaktadır. Bu portföy dahilinde, 505 MW kurulu güç üretimde, 219 MW yatırım aşamasında, 432 MW da geliştirme aşamasında yer almaktadır.